SUDAN, SENTEZ
Sudan 2,5 milyon kilometrekarelik yüzölçümü ile Afrika’nın en büyük Müslüman ülkesi… İslam’la tanışması hicretin birinci asrına dek uzanıyor. Bu tanışıklık savaş yoluyla değil, Arap tüccarlar vasıtası ile gerçekleşmiş, ülke de İslam hızla yayılmış! Sudan’ın ismi de Arapça’da siyahlar ülkesi anlamına gelen Biladus Sudan’dan geliyor. Bugünkü Sudan Devletinin kuruluş tarihi 1 Ocak 1956. Bağımsızlık öncesinde ise elli yılı aşkın bir süre boyunca İngilizler tarafından yönetilmiş! Fakat bağımsızlıklarını kazandıkları günden bu yana ülke de iç savaşlar eksik olmamış. Zira Sudan da 600 civarında etnik grup var ve yaklaşık 400 dil konuşuluyor! %70’i Müslüman olan ülke de yerel Afrika dinlerine inananların oranı %25 Hıristiyanlar ise %5 civarında seyrediyor. Yıllardır bitmek bilmeyen kabile savaşlarına sahne olan Sudan, ülkedeki zengin petrol yataklarına rağmen dünyanın en fakir ülkelerinden biri aynı zamanda! Bu tabloya terörizme destek verdiği gerekçesiyle uygulamaya koyulan Amerikan ambargosu da eklenince yoksulluk daha da vahim bir hal almış!
KADIN SORUNLARI
Sudan’daki kadın sorunlarının önemli başlıklarını savaş ve yoksulluk oluşturuyor! Savaşın ve yoksulluğun sebep olduğu problemlerle mücadelenin merkezinde ise üç milyona yakın üyesi bulunan Sudan Kadın Birliği var! Kadın konusunda çalışan çok sayıda sivil toplum kuruluşunun birleşmesi ile ortaya çıkan Sudan Kadın Birliği, ihtiyaç sahiplerine para yardımı yapıyor ve mikro krediler vererek küçük ticarete ve el işleri üretimine destek oluyor. Sudan’ın güneyinde yaşayan Hıristiyan azınlıkla Müslümanlar arasında yıllardır bitmeyen çatışmalara karşın, birlik Güney Sudanlı kadınlarla da dayanışma halinde!
DARFUR KRİZİ’ NDE KADINLAR
Sudan’da iç çatışmalar bitmek bilmiyor! Ülkedeki son büyük kriz, nüfusunun tamamına yakını Müslüman olan Darfur’da patlak vermiş! Krizin nedeni tam olarak anlaşılabilmiş değil aslında. Sudanlılar dış güçlerin parmağı olduğuna inanıyor, zira ülkenin zengin petrol ve altın madeni yatakları bu bölgede toplanmış. BM raporlarına göre 6 milyonluk nüfusun 2 milyonu evlerini terk etti, 400.000’e yakın insanın öldüğü söyleniyor, 5 yaşın altındaki çocukların %80’i ölümcül hastalıklarla mücadele ediyor. Bu acı tablonun merkezinde yine kadın var.
SİYASET
Sudanlı kadınların birlik ve dayanışma yönünde verdikleri başarılı mücadele, sivil toplum hareketleri ile sınırlı değil! Siyasi alanda elde ettikleri kazanımlar bunun en açık göstergesi. Sudan yasalarında kadınlar lehine pozitif ayrımcılık uygulanıyor! Parlamentoda %10′ luk kadın kotası var! Bu sayede, 35 kadın; milletvekili seçilmeyi başarmış! Üstelik bunlardan üçü bakanlık koltuğunda oturuyor
KIRSAL KESİMDE KADIN
Sudan’ın asıl gerçeği kırsal alanda yatıyor aslında. Çünkü Sudan nüfusunun %75’i artı 2 milyon göçmen kırsal alanda yaşıyor. Tarım işgücünün %80’ini oluşturuyor Sudan’da ve çalışan kadınların çoğunluğu bu işi yapıyor. Burada kadınların toplumsal yapı içinde güçlü ve başarılı ama onlarında farklı geleneklerden gelen sorunları var. Şehre göre geleneklerin daha fazla hakim olduğu köylerde kadınlar bir çok şeyi kameraların karşısında söylemediler. Çünkü onlar için bu tip şeylerden bahsetmek ayıptı, tabuydu. Bu tabuların başında kadın sünneti geliyor. İnsan hakları raporlarında Sudan’ın karnesinin zayıf olduğu bir konu kadın sünneti…
EVLİLİK
Sudanlı kadınlar için ideal evlilik yaşı kadınlar da 30 erkekler de ise 40! Çünkü evlenmek çok zor! Başlık parası çok yaygın! Pazarlık 50 baş inek ya da 2 kg altından başlıyor. Sudanlı kadınların bir diğer özelliği ev işlerine fazla karışmamaları… Böyle bir zorunlulukları yok, genelde ucuza çalışan genç erkek işçiler tercih ediliyor ev işlerini yapmaları için! Kırk gün öncesinden başlayan evlilik hazırlıkları oldukça farklı ve ilgi çekici…
Dans evlenme sürecinin en büyük parçalarından biri, geline düğünden önce farklı birçok dans öğretiliyor. Ne yazık ki gelinin dansını görüntülemek yasaktı, bu nedenle sadece gelin gibi giyinen küçük bir kızın dans edişini gördük. Fakat gelinin bile görüntülenmesine izin vermeyen birçok Arap-İslam ülkesi ile karşılaştırıldığında Sudan’da kadınların şarkı söylemesi dans etmesi çok da ayıp karşılanmıyor.
KADIN ŞARKICILAR
Müzik ve dans Afrika kültürünün vazgeçilmez unsurlarının başında geliyor. Afrika-Arap karışımını yansıtan Sudan müziği toplum için çok önemli. Kadınların şarkı söylemesi İslami olarak çok hoş karşılanmasa da birçok kadın şarkıcı severek dinleniyor. Sudan’da müzik özellikle gençler arasında büyük ilgi görüyor.
Erkeklerle kadınlar arasındaki rahat, laubali olmadan kurulan sıcak ilişkiler Sudan’da İslam’ın Afrika kültürüyle karışmış yorumunun izlerini taşıyordu.
DİNİ HAYAT
Sudanlı kadınlar dinlerine son derece bağlı, kadınların bir araya gelip kuran okumaları çok yaygın! Kuran öğrenilen ve okutulan bu yere helva adı veriliyor! Sudan’da İslamcılık hareketleri geçmişte de oldukça etkili olmuş. Fakat ülkede daha çok sufi bir İslam geleneği var. Sufi gelenek; Cuma günleri şehrin açık alanlarında yapılan toplu zikirlerle de daha çok ortaya çıkıyor. Kadiri, Semani, Burhani en yaygın tarikatlardan bazıları. Sufilerin ibadetleri sanki Afrika danslarıyla karışmışçasına ritmik…
Sudan’da İslam’ın kadınlar üzerinde baskılayıcı ve kısıtlayıcı bir rolü bulunmuyor!(Sudanlı kadınlar, İslam’ı kadınları engelleyen değil, özgürleştiren bir unsur olarak görüyorlar.) Siyasetten çalışma hayatına, pek çok kadın sosyal hayatta yer almak için verdikleri mücadele de İslam’ı referans aldıklarını söylüyorlar.
EĞİTİM /GENÇLER
Dünya Bankası’nın 2000 verilerine göre Sudan’da okur yazar oranı erkeklerde %69.9 kadınlarda ise %49.9. Yani nüfusun neredeyse yarısı cahil olmasına rağmen üniversitedeki kızların sayısı erkeklerden daha fazla. Hartum Üniversitesi ülkenin en büyük üniversitesi. İngilizler tarafından kurulmuş. Burada ülkenin her bir yanından gelen öğrenciler her türlü alanda eğitim görüyorlar. Üniversitede dikkatimizi çeken şey kız öğrencilerin mutlak başlarında bir örtünün bulunma zarureti idi, bir diğeri ise her Cuma günü tekrarlanan öğrenci forumlarında öğrencilere sağlanan demokratik tartışma ortamıydı. Bu forumlarda cumhurbaşkanına hakaret dahil her şey serbest görünüyor.
Hartum Üniversitesi’nde okumak isteyen kızlar başlarını örtmek zorunda, bu kural! Ama tek tip kıyafet zorunluluğu yok! Kızlar ve erkekler arasındaki ilişkiler son derece normal ve rahat, kimse karışmıyor, siyasi örgütlenmeler içersinde kızlar da yer alıyor! Belki de bu yüzden başörtüsü takma zorunluluğunu özgürlüklerin kısıtlanması olarak algılamıyorlar.
Sudanlı kadınlar batıyı ve batıdaki kadın hareketlerini yakından takip ediyorlar, fakat batılı değerlerle aralarına mesafe koymayı ihmal etmiyorlar! Öte yandan ülkedeki modernleşme çalışmaları her geçen gün artıyor. Modern ve yüksek binalar lüks alışveriş merkezleri değişimin ve batılılaşmanın göstergeleri arasında…
Sudanlı kadınlar konuşmalarında bize güçlü ve kendinden emin mesajlar verdiler. Fakat problemleri konuşmaya çalıştığımızda verdikleri cevap hep aynıydı: Gelenek! Ne kadar sormuş olursak olalım, gelenekten neyi kastettiklerini söylemediler. Belki de Sudan’daki kadın hakları konusunda uluslar arası medya da var olan negatif imaja karşı bir savunma yapmak istiyorlardı! Oysa ki Sudan’da kadın sağlığı eğitim işsizlik kadın açısından en önemli sorunları oluşturuyor ve tabi ki savaş! Mülteci kamplarını daha çok kadınlar ve çocuklar doldurmuş, her gün onlarca kişi ölüyor bu kamplarda!… Savaş bölgelerindeki kontrolsüzlük ve tecavüzler kadın sorunlarını daha da ağırlaştırıyor. Yaklaşık 600 etnik grubun yaşadığı Sudan’da sorunlarda özgürlükler de çeşit çeşit! Eğitim bedava ama kadınların yarısı cahil, kızların kendi istekleri ile evlenmesi normal, çalışan kadınlar için 2 yıl süt izni var, çalışmasalar da maaşlarını alıyorlar. Burada namus cinayeti yasak, kız tecavüze uğrasa da öldürülmez. Bekar kadınlar zina yaparsa kırk kırbaç ya da üç ay hapis cezası ile cezalandırılıyor. Başörtüsü dinden ziyade Afrika kültürünün etkisinde şekilleniyor! Erkek hizmetçiler namahrem sayılmıyor, kadınlar ve erkekler birbirlerinden çekinmeden konuşuyor, aynı okullarda okuyor aynı işyerlerin de çalışıyor. İşte artıları ve eksileri ile Sudan…