Oras Sultan Naji
Milletvekili
Bir zamanlar dünyanın en üstün medeniyetlerini ağırlamış, kutsal kitaplarda bile geçen dillere destan kraliçe Belkıs’ın toprakları Yemen’e vardığımız ilk gün havaalanından otele gidiş tam bir hayal kırıklığıydı. Arabadan sokaklar şanlı medeniyetin izlerine rastlamak umuduyla dikkatle bakıyorduk. Fakat sokaklardaki fakirlik, baştan aşağıya siyahlar giymiş kadınlar,gat çiğneyen erkekler şaşkınlıkla karışık değişik bir korkuyla ve hüzünle Yemen yolculuğuna başlamamıza neden oldu.
Siyasi bir partinin yüksek kuruluna seçilen tek kadınım…
Ben ailemin en büyük çocuğuyum. Babam Sultan Naji Yemen’de tanınmış birisidir. 5 kardeşiz. Bizim isimlerimiz, babamın tarihe hayran olan görüşlerini yansıtır. Babam, Arap ve Yemen tarihine hayrandı. Benim ismim Cezayir’deki Oras dağlarından alınmıştır. Benim erkek ve kız kardeşlerimin isimleri de eski Yemen medeniyetleri isimlerini yansıtır.
Biz Aden’de büyüdük. Annem ve babam çok açık görüşlü insanlardı, bizi iyi olmak , cesur olmak kendimize güvenmek gibi konularda daima teşvik etmişlerdir. Ailemizde kız ve erkek arasında asla bir ayrımcılık yapılmamıştır. Tıp Fakültesinden genel pratisyen olarak mezun oldum ve toplum sağlığı, sağlık yönetimi alanlarında mastır yaptım. Parlementoya girmeden önce aynı zamanda Aden Tıp Fakültesi’nde profesör olarak da görev yapıyordum. Siyasi aktivitelerim 1995’te başladı. Kongre Patisi üyesi oldum, ve merkez komitesine girdim. Daha sonra 1997 seçimlerinde Aden’den milletvekili seçildim. 2003 seçimlerinde de yeniden aday oldum ve yeniden seçildim. Yani ben bir kadın olarak elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.Toplumu aktif hale getirmek çok önemlidir. Bunu bizleri bir şeylere itecek dış güçlerden ziyade kendimizin yapması çok önemlidir.
Ailemin, arkadaşlarımın ve toplumun çok desteğini aldım. Aynı zamanda siyasi bir partinin yüksek kuruluna seçilen tek kadınım. Seçilen diyorum, o konuma itilen bir kadın değilim ben. Seçimle ilgili olan bütün aktivitelere katıldım. Hiçbir zaman pasif olarak kalmadım. Hep interaktif bir tavırdaydım ve bütün aktivitelere katıldım. Bununla çok gurur duyuyorum. Bu gerçekten benim tarzımdır. Diğerlerinin kadına her zaman yardıma muhtaç olan birisiymiş, ya da acınacak bir varlıkmış gibi bakmasına karşıyım. Bu imajı pekiştirmemeliyiz, çünkü kadınların bir şeyleri başarabilmek için müthiş bir enerjileri ve müthiş güçleri vardır. Bu çok önemlidir.Bir kadının katılımı olmazsa o toplum yarım kalır. Yarım bir toplum normal bir şekilde ilerleyemez. Erkek ve kadın,paranın iki farklı yüzü gibi olmalıdır. Ben denedim ve sonuçta başardım. Denemek ne haramdır, ne ayıp veya kötü bir şeydir. Bu toplumda kadının önündeki engelleri gelenekler yaratmıştır. Gelenekler kadın ve erkeklerin rollerini belirlemiştir.
Yemen en şaşalı günlerini kadın hükümdarlarla yaşamış..
Birçok insan Yemen tarihini bilmiyor. Yemen tarihinde iki tane en büyük kadın hükümdar vardır. Bu kadınların birisinden Kuran’da da bahsedilir. Bu kadınlar Yemen’i yönetmişlerdir, diğerleri ona itaat etmişlerdir. Kuran’da bu kadının güçe, bilgeliğe sahip olduğundan ve herkesin ona itaat ettiğinden bahsedilmiştir. Bütün insanlar o ne emrettiyse uymaya hazırlardı. Bu dönem İslam’dan önceki bir dönemdeydi. İslam’dan sonraki dönemde yine Seyide Bin Ahmed adında Arwa olarak da bilinir, başka bir kraliçemiz olmuştur. Bu kadın 400 yıl yaşamıştır, ve o da bilge ve güçlü bir kişiydi. Arwa, kadın olduğu halde hiçbir problem yaşamamıştır. Biz geleneğimizde bu iki örnekten çok gurur duyarız. Yemen en şaşalı günlerini bu iki kadın kraliçenin hükümdarlığı sırasında yaşamıştır.
Yönetici ve insan olarak Yemen toplumunda kadının pozitif bir imajı vardır. Ancak, geleneklerden ve bazı siyasi çatışmalardan ötürü, kadınlar bazı engellemeler ve sınırlamalar yaşamıştır. Bu durum, toplumun tümüne yansımıştır ve dolayısı ile kadının imajı biraz zedelenmiştir. Fakat toplumun çok kapalı görünmesine rağmen. genel olarak toplumsal görünüş içinde kadını saygın bir yeri vardır.
Şu anda iyi örnekler sayesinde toplumdaki fikirler değişmeye başladı. Daha önce söylediğim gibi imaj çok da karanlık değil.
Parlementoda bana kaplan derler…
Parlamentoya ilk girdiğimde orada üç ayrı tavır ile karşılaştım. Bir kısmı gerçekten beni destekliyordu, beni gerçekten teşvik ediyorlardı. Diğer kısmı ise tamamıyla bana karşıydılar,kadının bir şey yapabileceğine inanmıyorlardı. Üçüncü kısım ise bu iki grup arasında kalmıştır.Yani sonuçta üçte ikisi kadının mecliste olmasına pozitif bakıyorlardı diyebiliriz.
Bahsettiğim üç kesimden ikisinin arasında olan kısım bana ‘kaplan’ derler. Çünkü muhalefet partilerinden birinin yöneticisi bana, “ben senin çok sakin, iyi bir insan olduğunu ve hepimizin seni koruması gerektiğini düşünmüştüm ama şu anda görüyoruz ki sen bize rehberlik ediyorsun. Bunu hissediyoruz, sen kaplan gibisin; gülüyor gibi görünüyorsun ama aslında korkmalıyız. Çünkü aslan veya kaplan gülüyor gibi görünür ama aslında kükrüyordur.” demişti. Ondan sonra da bana böyle hitap ettiler. Ben bu benzetmeden ötürü çok gurur duyuyorum. Onların gözündeki imajı daha pozitife çevirebildiğim için çok mutluyum.
Bekar olmam diğerleri için hala soru işareti…
Parlementoda giyimim çok elegant (asil) görüntü verir. Bazen çok sıradan gündelik giyerim. Ne giyeceğime katılacağım toplantıya veya o gün hissetiklerime göre karar veriririm. Modayı izlemek veya geleneğe saygılı giyinmek kişiye bağlı bir şeydir.
Yemen geleneğinde erken evlenmek iyi bir şeydir. Ama benim için topluma katkı sunmak daha önemlidir. Evlilik Allah’a kalmış bir şeydir, kaderdir yani. Bu mesele beni hiç rahatsız etmiyor, ama bekar olmam diğerleri için hala bir soru işaretidir.
Bir kadın olarak, kadınlığımı yaşamaya hakkım var. Kadın olmak bir lanet değil, kadın olmak kötü bir şey de değil. Tabi bir Yemenli olarak Müslüman kadın olmaktan çok gurur duyuyorum. Müslüman olmanın negatif bir imajı var, ama bu doğru değildir. Yaşam koşulları, dış dünyada ve özellikle batıda böyle bir imajın oluşmasına yardım etmiştir. Bizim bu gelenekleri, yani insan doğasına karanlık, duygusuzluk getiren şeyleri kaldırmaya ihtiyacımız var.
Cahillik kadın için de erkek için de en büyük problem…
Yemen’de genel olarak cahillik çok büyük bir problemdir. Bu erkekler için de böyledir, problem sadece kadınlara ait değildir. Cahillik en büyük engellerden biridir, genel olarak toplum için ama özellikle kadınlar için. Çünkü cahillik, kadında varolan enerjiyi baskı altına alır. Tabii bir kadın için cahil olmak, aynı zamanda onun fakir olmasına da neden oluyor.. Cahillik ve fakirlik birbirine çok sıkı bir şekilde bağlıdır.
Yemenli kadın, Arap dünyasının en güçlü kadınlarından biridir. İyiliğe sahiptir, güce sahiptir. Fakat eski zamandan kalma gelenekler yüzünden kadının siyasete katılması biraz zaman alacak. Aslında Yemen toplumu kadına bağımlıdır. Mesela, tarım sektöründe en fazla çalışan kadınlardır. Çünkü erkek ya ülke dışına ye da şehirlere göç etmiştir. Dolayısı ile ekonomik yük çoğunlukla kadınların üzerindedir. Belki birçok insan benimle aynı fikirde olmayacaktır ama inanın bana, Yemenli kadının çok güçlü bir karakteri ve kişiliği vardır. Çok az zaman alacak ama göreceksiniz, Yemen”de kadın hak ettiği yere gelecektir.