Noor Jassim Al Thani
Moda Tasarımcısı
Katar’da ordunun üniformasını tasarlayanın bir kadın moda tasarımcısı olduğu haberi ilgimizi çekmişti. Noor, aynı zamanda Katar’ın en büyük yatırımlarından biri olan Eğitim Şehrindeki Virginia Commonwealth Üüniversitesi’nde tasarım dersleri veriyor. Bir arkadaşı ile tasarım dükkânı açmak istiyor. Bu işleri yaparken ailesinin ve Sheikha Moza’nın desteğini almış. Ancak Katar’daki nüfus sosyal hayatın sınırlı olması, ailesinin kadınları görünür olmasını kötü gören töreleri dış dünyaya açılmasını kısıtlıyor. Bizimle yaptığı röportaj ve çekimde de yüzünün tamamını görüntülememize izin vermedi. Ailesinin tepki göstereceğinden endişe ediyordu.
Moda tasarımcısı olmaya ne zaman karar verdiniz?
Altı yaşındayken kendi kıyafetlerimi tasarlamaya başladım. Aslında annemin adımlarını izliyordum. O da bu işi yapıyordu. Lise son sınıftaydım kendime bir taslak defteri alıp tasarlamaya başladım, bu meslekte ilerlemeye karar verdim. Bu alanda eğitim de aldım. Moda alanında kariyerimi sürdürdüm. Ailemdeki hiçbir erkek bu fikre karşı çıkmadı. Herkes bana iyi dileklerini sundu. Aslında çok yardımcı olup destek çıktılar. Elbette tasarım açısından bu markalarla bir yarış içerisine girmeyi düşünmüyorum. Genç tasarımcılara yönelmeyi düşünüyorum. Bu alanda pozisyon almak istiyorum markalar açısından. Haute Couture tabi ki bir tasarımcının sınırlarının ötesinde. Bu dönem içerisinde Katar ordusunun kıyafetlerini tasarlıyorum. Projenin baş tasarımcısıyım. Bu yüzden devlete ait tüm tasarım ve kumaşlardan sorumluyum. Renklere gelirsek Katar’dan, vatanımdan ve Katar’ı Katar yapan şeylerden ilham alıyorum. Diğer moda tasarımlarım içinse şunu söyleyebilirim. Katar’dan yola çıkarak kısmen uluslararası trendlerden de etkileniyorum.
Kıyafetlerinizi tasarlarken hangi ülkelerden ve tasarımcılardan esinleniyorsunuz?
Aslında her şey bana ilham veriyor. Tasarımcılar her zaman mevsime ve yılın vaktine bağlı kalırlar. Bütün kültürlerden ilham alıyorum. Bu kültürlerden aldığım ilham benim için çok şey ifade ediyor. Çalışmalarımda Katar’ı merkez alıyorum. Yaptıklarımda teknik, tarz ve renk açısından Katar’ı yansıtmalıyım. Başörtüsü hiçbir zaman bir kısıtlama olmadı ve olmayacak. Benim için sadece vücudunu örten bir bez parçası. Yaptığım şeyler için bir sınırlandırma koymuyor. Hiç bir zaman bir kısıtlama olmadı.
Başörtüsü ve tesettür standartları açısından bakarsak bir İslam ülkesinde moda tasarımcısı olmak zor olmalı. Bunu yaratıcı tasarımlarınız açısından bir kısıtlama olarak görmüyor musunuz?
Başörtüsü hiçbir zaman bir kısıtlama olmadı ve olmayacak. Benim için sadece vücudunu örten bir bez parçası. Yaptığım şeyler için bir sınırlandırma koymuyor. Hiç bir zaman bir kısıtlama olmadı. Bu kısıtlamalar içerisinde çalışıyorum. Her yere giyilecek bir kıyafet de olsa yalnızca kadınlar arasında giyilecek de olsa. Benim tasarladığım şey bu. Kabul görmeyecek bir şey tasarlamam.
Katarlı bir kadın olarak hem sosyal, hem de iş hayatınızdaki sınırlarınız nelerdir?
Genellikle insanların oluşturduğu gelenek ve görenekler. Ama git gide azalıyor. Kadınların araba kullanmaması, başörtüsü veya “abaye”siz dışarı çıkmaması ya da yanında birisi yokken belli şeyleri yapamaması. Bunların hepsi gelenekler. Ama bu kısıtlamaların birçoğu sona eriyor. Bunlar basit şeyler… Bunların dışında pek fazla kısıtlama göremiyorum. Mesela ben tek başıma seyahat edip orduyla çalışabiliyorum. Ve bir tasarımcıyım. Bu çok yaygın bir şey değildi birkaç yıl öncesine kadar. Kadınların birçok duvarı yıkıp sınırları aştıklarını düşünüyorum.
Sokaklarda birçok kadın kapalı olmalarına rağmen çekim yapmamıza itiraz ediyorlar. Siz de biraz itiraz ettiniz. Bunun sebebi nedir?
Bunun sebebi genellikle toplum. Ne babam ne de annem buna karşı. Ama sebebi toplum… Bunu toplum için yapıyoruz. Çünkü aileler birilerinin kızları hakkında konuşmasını istemiyor. Gelenekler ve normlar yüzünden yapılan bir şey bu…
İslam dünyasında siyah renginin giyilmesine karşı olan modacılar var. Onlarla da konuştuk. Sizde uzun vadede Katar veya Körfez ülkeleri için bu siyah renginin değişebileceğini düşünüyor musunuz?
Bence değiştirilmeli çünkü ne Kuran’da geçen ne de sünnette yer alan bir şey. Çünkü bütün kadınların siyah giymesinin hiçbir anlamı yok. Bence geçmişte birisi bu geleneği başlattı ve şimdikileri sadece bunu takip ediyorlar. Bu yüzden değişmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü yurtdışına çıktığımda başörtümü takıyorum ama hangi renk giydiğim konusunda sınırlandırılmıyorum. Ama parlayan, insanların dikkatini çekecek bir renk olmamalı. Muhafazakâr bir renk olmalı.
Katar’da değişmesini istediğiniz şeyler neler? Müslüman kadınlar arasında bir başörtüsü meselesi var. Başörtüsü takma biçimleri geliştiriyorlar. Batı’ya benzemek, Batılı kadını taklit etmek, Modern olmak, Feminist olmak… Bütün bunlar burada nasıl bir yankı buluyor?
Başörtüsü için dediğim gibi giyim şekli ne olursa olsun muhafazakâr olmalı. Moda kendini ifade etmenin bir biçimi… Kimliğini, kendini nasıl düşündüğünü ifade etme biçimi. Bu yüzden bence bir kadın başörtüsünü nasıl giyeceğiyle ilgili hakka sahip olmalı. Bence bu kadına kendini ifade etmesi için bir fırsat. Abayenin rengini değiştirmek ya da abaye yerine farklı muhafazakâr kıyafetler giymek. Bunlar da kadının kendini ifade etmesi için alan sağlayan durumlar. İnsan hakları ve feminizme gelirsek Katar’ı destekleyici bir politika izleyen ve doğru olan şeyleri savunan bir ülke olarak görüyorum.