Zeliha Kamaruddin
İslâm Üniversitesi Hukuk Doçenti
MALAY AHLÂKI İSLÂMÎ DEĞERLER İLE OLUŞUR
İslâm Konferansı Teşkilâtı tarafından finanse edilen Uluslararası İslâm Üniversitesi, 92 farklı ülkeden gelen öğrencilere, İslâm prensipleri temel alınarak eğitim veriyor. İlk olarak 1982’de İslâm Konferansında Mahathir tarafından ortaya atılan İslâmî eğitim verecek uluslar arası bir üniversite fikri, 1983’te gerçeğe dönüşmüş. Bugün bu kurum Kuala Lumpur yakınlarında bulunan Selangor’da 2.8km kareye yayılan kampusuyla dev bir üniversite niteliğinde ve sadece Müslüman öğrencileri değil, gayrimüslimleri de kabul ediyor. Ayrıca sadece İslâmî bilimler değil, her alanda eğitim veriyor. Üniversitede başörtüsü örtmek bir zorunluluk. Üniversitede modern yaklaşımlardan gelenekçi yaklaşımlara kadar her tür İslâmî yorumu bulmak mümkün. Prof. Zeliha Kemaruddin, özellikle aile ve kadın konularında çok fazla araştırması bulunan ve birçok uluslararası kadın konferansında ülkesini temsil etmiş olan bir isim. Malezya’daki reformist yaklaşımlarla gelenekçi yaklaşımların ortasında duruyor. Bir yandan kadınların daha fazla hakka sahip olması gerektiğini söylerken diğer yandan feminist ve eşitlikçi yaklaşımları İslâmî açıdan yanlış buluyor. Bu nedenle de tamamıyla feminist yaklaşım sergileyen ülkenin en tanınan kadın örgütü SIS(İslâm Kardeşleri)’nin düşüncelerini reformist buluyor ve bu tip örgütlerin kadınların problemlerini kendi düşüncelerini haklı çıkarmak adına abarttıklarını düşünüyor.
Ahmet İbrahim Hukuk Fakültesinde yardımcı profesörüm. Mukayeseli Aile Hukuku okutuyorum. 20 yıldır bu üniversitedeyim. Malezyalı kadınlar özellikle 1957’deki bağımsızlıktan sonra belli bir özgürlük elde ettiler. İstihdam anlamında Malezya’da çalışan kadınların oranı % 46 civarında. Üniversite öğrencilerinin % 60’ını kadınlar oluşturuyor. Bu, bağımsızlıktan sonra Malezyalı kadınların büyük atılım yaptığını gösteriyor. Müslüman bir ülke olarak bence kadının eğitimi konusunu belli bir oranda başardık. Okuma yazma oranımız çok yüksek. Sanırım % 98’den fazla. Temelde kadınlara aile konusunda özgürlük veriliyor. Ev söz konu olduğunda kocaları kaptan olmasına rağmen başkan olan onlar. Ama evdeki sorumlulukların çoğu onlara ait ve bu bazı sorunlara yol açıyor. Çalışmak ve aynı zamanda aileye bakmak şeklindeki bu çift sorumluluk, Malezya’daki ve diğer ülkelerdeki kadınlar için yorucu. Bence Müslüman kadınlar işleri ile aile sorumluluklarını dengeliyorlar. Malezya’da evlilik trendinin çok olumlu olduğunu görüyoruz. Eğitimli olmalarına rağmen lisans eğitimini bitirdikten sonra direkt evleniyorlar. Bir anlamda denge kurmaya çalışıyorlar. Ama çoğu zaman, işler zorlaştığında sırf erkekleri bir adım öne çıksın diye bir adım arkaya gidecekler ve ailelerine olan sorumlulukları hafiflediğinde, çocuklar büyüdüğünde tekrar iş hayatına katılacaklar. Çalıştıkları için malî olarak bağımsızlar ve malî olarak bağımsız olduklarında büyük kararlar verirler: kaç çocuk sahibi olmaları, çocukların nerede okuması gerektiği, nerede oturacakları konusundaki kararlar… Kadınların söz hakkı olmadığı önceki çağlara nazaran, bugün kararların çoğunu onlara veriyorlar.
“Şeriat mahkemesi kadınların boşanma talebinde bulunmasını kolaylaştırdı…”
Aile hukukunda şahsî meselelerde; evlilik ve boşanma, miras veya çocukların velâyeti söz konusu olduğunda şeriat hukukunun uygulanması sağlanır. Âdetlerimizden dolayı bir kere evlendiniz mi o aileyle de evlenmiş olursunuz. Ama şehirleşmiş yerlerde anne, baba ve çocuklardan oluşan çekirdek aile modeli söz konusudur. Kırsal kesimde anne, baba, çocuklar büyük anne, amca ve halalar bir arada yaşar. Eğitimle birlikte boşanma oranı % 80’lerden % 17-18’lere indi. Kadınlar boşanma konusunda eşit haklara sahip. Şeriat hukukunda Şafi, Hanefi, Hanbeli ve Maliki olmak üzere dört mezhep temel alınmıştır. Aslında Malezya’da çoğumuz Şafiyiz ama Şafi mezhebinde boşanma şartları biraz kısıtlıydı. Bu yüzden kanun genişletildi ve Maliki mezhebinin boşanma sebepleri de katıldı. Dolayısıyla sebeplerimiz neredeyse göğün altındaki her şey. Meselâ eğer koca HIV kapmışsa bu da boşanma sebebi olabilir. Bilhassa bir sürü uyuşturucu bağımlımız var. Kocanın uyuşturucu bağımlısı olması da boşanma sebebi olabilir. Bu, şeriat mahkemesi tarafından uygulanmaya başlandı. Çünkü bunun sadece Malezya’da değil, diğer Müslüman ülkelerde de yaşanan evrensel bir fenomen olduğunu düşünüyorlar. Gözlerimizi kapatıp. “Bu Müslüman bir ülkede olamaz!” diyemeyiz. Şeriat mahkemesi, kadınların boşanma talebinde bulunmasını tali ve fasah adı altında kolaylaştırdı. Tali, kadını boşama konusunda erkeğin salahiyetini kaldırmasa da, tali ve fasah bütün sebepleri kapsayabilir ve boşandıklarında tek ebeveyn olarak çocuklarını büyütebilmek için devlet tarafından Beytü-l mal yoluyla desteklenirler. Devlet, kadının başı çektiği ailelerin istikrarlı aileler olabilmesi için, çocukların fitneye düşmemesini umarak pek çok destek program gerçekleştirdi. Böylece bazı eyaletlerde evleneme oranı yükseldi.
“Eşcinsellerle ilgili eğitici bir yaklaşım benimsiyoruz…”
Malezya’da pek çok eşcinsel olduğunu biliyorum. Ama Malezya hükümeti bu konuda eğitimci bir yaklaşımı benimsiyor. Onlara eğitimci taraftan yaklaşmayı seçiyor. Eşcinsel olduklarına emin olduktan sonra neden eşcinsel olduklarını araştırıyor. Malezya kanunlarını ihlal eden bir şey yapmadıkları sürece hükümet onlara yoğunlaşmıyor ve daha önemli vakalara öncelik veriyor. Meselâ aile kurumunun sabit olmasını ve güçlendirilmesini sağlamak gibi…
Bu programın başarılı olduğunu düşünüyorum. Bu proje 10 yıldır gerçekleştiriliyor. Aslına bakarsanız bir araştırma yapıldı ve görüldü ki bu efemine erkekler akademik olarak başarılılar. Dolayısıyla akademik performansları sadece bu üniversiteye değil, diğer üniversitelere girişe de hak kazanıyorlar.
“Malezya’da sadece İslâm Üniversitesinde başörtüsü mecburî, peçe yasak…”
Malezya’da kadınları başörtü takmaya zorlayan hiçbir yasa yok. Avretin örtülmesi dediğimiz şey sadece başörtüsü değil; yüz ve eller hariç bütün vücudun uygun biçimde örtülmesidir. Malezya’da onları buna zorlayan hiçbir kural yok. Bu özgürlüktür. Ama burası bir İslâm üniversitesi olduğu ve İslâm imajının yansıttığı için bütün Müslüman kızlar örtünmek zorundadırlar. Gayrimüslim kızlar da üniversitenin bu kuralına saygı duymak zorundadırlar.