ÜRDÜN, ORTADOĞU’NUN BARIŞ ADASI
Ürdün, Ortadoğu ülkeleri içinde benzer özelliklerinin yanısıra farklı özellikleri ile dikkat çekiyor. Ortadoğu’nun adeta bir özeti. Coğrafyasından kültürüne komşu ülkelerinin pek çok özelliğini barındırıyor. Nüfus yapısı da bulunduğu coğrafyanın çeşitliliğini yansıtıyor. Ürdün’ün 5 milyonluk nüfusu Filistinliler, Çerkez ve Araplardan oluşuyor. Ürdün çatışmalarla dolu bir coğrafyada bir barış adası gibi duruyor. Aşırı kontrollü ve istikrarlı yapısının yanısıra bölge modern görünümlü kadınları ile de dikkat çekiyor. Eğitim, çalışma hayatı, sivil toplum, kadın hakları gibi konularda Ürdün’ü temsil eden modern görünümlü kadın temsilcilere sahip. Kraliyet ailesinin kadınları bu konularda liderlik yapıyor. Ürdün’de kadın hareketleri kraliçeler ve prensesler tarafından yönlendiriliyor.
Ürdün Haşemi Krallığı’nın başkenti Amman’da bugün batıyı aratmayan hayatlar yaşanıyor. Görünüşleriyle, aksansız İngilizceleriyle bazen de hayalleriyle Ürdün gençleri oldukça batılı bir profil çiziyorlar, ülkelerini dünyaya tanıtan prensesleri gibi
SİYASET
Soyları Hz.Muhammed’e dek uzanan ve bununla övünen Haşemi krallığı bugün Ortadoğu’nun en batılı imaja sahip olan ülkesi. Bu imajını her biri İngiliz eğitimi almış olan Kraliyet ailesinin fertlerine borçlu, özellikle de kadınlarına.
Ürdün yepyeni krallık olmasına rağmen ülkede o kadar çok prenses ve prens var ki…Sanki bir masal ülkesi gibi. Oysa gerçekler bambaşka!
Asıl hikaye, evvel zaman içinde değil, Osmanlı’ nın çökmek üzere olduğu 1. Dünya Savaşı’ nın ortalarında başlar! İngilizlerin Osmanlı egemenliğindeki Ürdün ve Filistin topraklarını işgal etmesine Mekke Şerifi Hüseyin de yardımcı olur, zira İngilizler ona Arap yarımadasının krallığını vaat etmişlerdir! Ancak Haşemi ailesine Ürdün nehrinin doğusunda sadece bir emirlik bahşedilir. Haşemi Krallığı tarafından kurulan Ürdün’ün bağımsızlığı, 1946’da tanınır. İngilizlerden alınan demokratik kraliyet sistemiyle yönetilen ülkede ilk ulusal seçimler 1989’da yapılır. Kadınların siyasette yer alması ise ancak Kral’ın bahşettiği kontenjan sayesinde gerçekleşir, çünkü en son yapılan seçimlerde 54 kadın adaydan hiçbiri seçimi kazanamaz.
Görüntüde ve vitrinde her şey batılı ve batıcı. Pratikte ise Ürdünlülerin yaşam tarzı oldukça geleneksel ve İslami. Ülke İslami hukuka göre yönetiliyor. En güçlü siyasi hareketlerin başında İslam Cephesi geliyor. İslam Cephesi’nin daha fazla güçlenmesine Kral Abdullah’ın çıkarttığı seçim yasaları ile set çekilmiş olsa da çıkarttıkları kadın adaylar ile en fazla oyu onlar almış. Ürdün’de İslam cephesinde kadının siyasete katılımı destekleniyor.
KADIN SORUNLARI
Ürdün’de özellikle aile hukuku dini yasalara göre şekilleniyor. Ülkede yaşayan az sayıda Hıristiyan için de kendi dini hukukları uygulanıyor. Bu da boşanmadan aile içi şiddete kadın sorunlarını çözülemez hale getiriyor. Ülkedeki kadın hakları derneklerinin mevcut yasalarda kadınlar lehine düzeltme yapma istekleri parlamentodaki İslami Cephe’yi oluşturan çoğunluk tarafından reddedilmiş.
Medeni Kanunda yapılması düşünülen değişikliler de engellense de Ürdün’de İslam bir sorun ya da soru işareti değil…Ürdünlü kadınlar modern görünümlerine ve İslamcı partilerin tavırlarına tepki gösterseler de ,seküler hukuk yaklaşımını gündemlerinin dışında tutuyorlar. Biz Müslüman bir devletiz diyorlar!
EĞİTİM
İslami Sanatlara getirdiği modern yorumları ile tanınan Vicdan Ali Kraliyet ailesinden olmasının yanısra Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı da yapmış. Bu fakültenin öğrencilerinin neredeyse tamamı kız öğrencilerden oluşuyor. Çünkü Ürdün’de sanat para getirmeyen bir iş olarak daha çok kızların ilgi alanına giriyor.
Sanat fakültesinin kız öğrencileri ise özgürleşmeyi daha çok mini etek giymek ve gönüllerince gezmek olarak görüyorlar. Yaşayışın ve inançların zıtlıklar içinde eşleştiği, ortada bir çelişki olduğu duygusunu sıklıkla hissettiğiniz bir ülke Ürdün!
İngiliz eğitim politikalarının hakimiyetinde Ürdün’de hem modern hem de geleneksel İslam sanatlarına yoğun bir ilgi var. İngiltere Prensi Charles’ın katkıları ile kurulan kolej sayesinde Geleneksel İslam sanatlarını günümüzde yaşatmaya devam ediyorlar. Bu kolejde tezhip hocalığı yapan Hana Hicazi’ye göre ise “Modern dünya ve İslam dünyası arasında bir çatışma yok. İslam geleneği kadına zaten olması gereken yeri vermiş.”
SPOR
Ürdün’de kadınların bir çok alanda kendilerini geliştirmelerine fırsat tanınmış. Spor da bunlardan birisi. 2005 yılında dünya kadın spor olimpiyatlarına da ev sahipliği yapan Ürdün’de kadınlar jimnastik de dahil sporun her dalıyla ilgileniyorlar. Ama en popüleri Uzakdoğu sporları…
Kral Abdullah’ın 1999 yılında tahta çıkmasıyla birlikte özellikle namus cinayetlerini cezasız bırakan kanunlar değiştirilmek istenmiş. Fakat toplumsal muhalefeti Kral bile aşamamış. Namus cinayetlerinin ceza almasına karşı olan halk bu değişime gösteriler yaparak muhalefet etmiş, Kral Abdullah’ın kardeşleri Prens Ali ve Prens Gazi de göstericilerin arasında yer almışlar! Sosyal düzenin zarar göreceği ve dini hassasiyetlerin azalacağı endişesi tepkilerin sebepleri arasında zikrediliyor.!
JERASH
Jerash Ürdün’ün tarihi şehirlerinden birisi. Roma dönemine ait kalıntıları barındıran bölgede bir diğer zenginlik de Zeytin ağaçları… Zeytin Bölgede yaşayan köylülerin en önemli geçim kaynağını oluşturuyor!
Kadınlar tarlada bayırda erkeklerle omuz omuza çalışıyorlar ama, hayatın diğer alanlarında yer almakta çoğu çekingen davranıyor hala! Kırsal bölgelerde yaşayan kadınlara kurslarda, el işleri, bilgisayar kullanımı gibi birçok yetenek kazandırılırken siyasi alanda veya resmi işlerde nasıl davranacakları da öğretilmeye çalışılıyor.
AYRILIRKEN
Bir kraliyet ülkesinde her ne kadar demokrasi varmış gibi gösterilse de baskıdan söz etmemek mümkün değil. Fakat baskıdan bahsedeni bulmak da mümkün değil. Hele de kamerayla ortada dolaşırken! Ürdün’de mikrofon uzattığımız herkesten Kraliyet ailesi hakkında övgü dolu sözler dinledik. Ama ne zamanki kameraları kapattık, takside çarşıda kulağımıza birçok şey fısıldandı. Ürdün’de her şey kraliyetleri kadar pırıltılı değil. Görünen problemlerden kadınlar cesurca söz ettiler, ama biliyoruz ki bizim kameralarla yansıtamayacağımız bir çok görünmez duvar var Haşemi krallığında…