General Info
İZLENİMLER
Mısır’a gitmeden önce tarihin Arap dünyasını merkezine gitmenin heyecanını taşıyorduk. Ama oraya gidince her şeyin dışarıdan göründüğü kadar güzel ve büyülü olmadığı fark ettik.
Çalışmamız da çok kolay olmadı, Mısır devletinin iyi niyetli ve fedakârca ev sahipliğine rağmen. Mısır’da sokaklar, tarihi ve turistik mekânlar resmi veya sivil polislerle sıkı bir şekilde denetleniyor, neredeyse kendinizi biri bizi gözetliyor evinde hissediyorsunuz. Bu duygular içinde Mısır çekimlerimizde bizi Mısır’ın güzelliklerinden çok bu birbirine zıt farklı yüzleri bizi çok etkiledi.
Mısır’ın iki yüzü var. Biri görünür diğeri ise saklı. Mısır’a sadece turist olarak itmiş olsaydık, sanırım o görünür yüzü müthiş etkileyecekti: Ancak bir televizyon ekibi olarak gidince Mısır’da aslında güvenlik önlemlerinin ve takibin ne kadar güçlü olduğunu fark ettik. Yanımızdaki görevlilere rağmen yabancı olarak görüldüğümüz her yerde etrafımızda biten sivil polisler çekim programımızı zorlaştırmanın ötesinde Mısır’ın saklı yüzü hakkında da ipuçları verdi. Herşeyden önce Mısır güçlü bir polis devleti. Resmi polisin yanı sıra sivil polisler her yerde. Hayatın içinde görünmeyen bir el onlar vasıtası ile sanki herkese ve her şeye şekil veriyor. Resim çekerken, bir binayı incelerken, sokaktan birisi ile konuşurken hep yanınızda bitip müdahil oluyorlar. Sanki ülkeni istihdam sorunu istihbarat için görevlendirilmiş vatandaşlar ile çözülmüş. Herkes olan biteni izlemekle görevli. Bu denetlemenin içinde güvenliğin ötesinde Mısır imajı için sakıncalı bulunan her şey var. Peçeli bir kadın, şiddete uğrayan bir kadın gibi ülke imajı açısından sakıncalı bulunan bütün görüntüler sansürleniyor. Halkın, öğrencilerin kameralara söyledikleri denetleniyor, halk da bunun farkında mikrofonlara konuşmaya Mübarek’i öven sözlerle başlıyorlar. Mısır’da kaldığımız 10 gün boyunca köy kent yaptığımız çekimlerde kimi zaman arkamızda 10 askerli cemselerle yolculuk yapmak zorunda kaldık bütün çekimleri güvenlik ve istihbarat görevlileri ile birlikte gerçekleştirdik adeta bizi ve halkı denetlemenin ötesinde yabancı gazeteciler olarak güvenliğimizi koruma çabalarını da çok güçlü hissettik. Her yerde gazetecilerin izlenimleri bile denetlenirken elbette halkın düşüncesini de şekillendiriliyor ve kontrol ediliyordu.
Biz ülkemize döndükten sonra Mısır’da terör olayları yaşandı, bombalar patladı. Bu haberler bizde pek çok sorunu oluşmasına da neden oldu. Baskının, denetimin, imaj dizaynının bu kadar güçlü olduğu bir ülkede patlayan bombalar güvenlik zaafı mı var yoksa terörün kaynağı fark edilmesi çok mu güç? Kendini neyin ardında gizliyor? Bu kadar baskı bu kaynağı beslemiyor mu? Sokakta halkın kameralara bile ne söylediğini denetleyen devlet terörün kaynağını neden fark edemiyor? Sokaklarda korunan halkın güvenliği mi yoksa baskıcı rejimlerin imajı mı? Ülkede basın çok özgür değil, sivil toplum güçlü ve özgür değil, halk değil pek kim özgür, demokratik ortamlar sadece sınırlı sayıda kişiler için geçerli?
Mısır dâhil tüm sorunlu toplum kendi gerçek yüzleri ile yüzleşmedikçe, dünyaya ve batıya başka kendi halkaların başka imajlar çizmeye devam ettikçe, sahici imajlar, sahici talepler, sahici demokrasiler olmadıkça biz adeta sanal bir kimlikle dolaşan terör ve şiddetin nedenlerini asla anlayamayacağız. Kendi içimizde mırıldandığımız gerçeklere yüksek sesle konuşulmalı ve tartışılmalı. Dünyadaki imajımız adına kendi halkımızla bağlarımızı koparmalı mıyız?
Mısır ile ilgili iki imaj çizmek istiyorlar göstermek istedikleri resim çok modern hatta post modern. Oysa Mısır’ın binlerce yüzü var. Mısır’ın düşmanı kim? Onlar reddettikçe üvey çocuk muamelesi çektikçe halk da yoksulluğun sınırında kendini daha görünür yapmak için başka yollar denemiyor mu?
Mısır’da kadın hakları konusunda çok sayıda kişi var. Bu kişilerden birisi de Dr. Fatma Khafafy (director of Ombudsman Office For Gender Equality). Onunla röportajı Nil kenarında otelin bahçesinde yaptık. Benim açımdan en önemli cümleleri ise şunlardı:
‘Suzan Mübarek’e danışmanları tamam her şey yolunda diyorlar sürekli. Mübarek çözüm için istekli fakat sorunlar ona yeterince iletilmiyor. Hepimiz dışarıdan gelecek bir reformu kabul etmiyoruz. Burada reform başlatacak bir muhalefet de yok. Hepimiz Irak’tan dolayı korkuyoruz. Ancak hükümet değişime alternatif sunamıyor. Mısır karar aşamasında. Tüm sorunlar hasıraltı mı edilecek yoksa yüzleş ilecek mi? Değişim başlatılabilecek mi? Korkuyoruz tabii ki… Bu kadar insanı koyacak hapishane yok. Cezayir’de ki olmasından korkuyoruz. Fundumentalistlerin iktidara gelip ordunun elinden yönetimi almasından ya da insanların sakalları nedeniyle hapse atılmasından korkuyoruz.’
Dr Hibe Rauf İzzet. “ Kahire Üniversitesi siyaset biliminde öğretim görevlisi. İslam dünyasında erkek baskısı olduğunu kabul etmese de İslam dünyasındaki kadınların değişimine en çok erkeklerin karşı çıktığını söylüyor. Yine de Mısır’daki siyasi gelişim içinde kadınların durumunu anlamamızda yaklaşımları çok etkili oldu. Orada da bir çok ülkede olduğu gibi devletçi kadın hakları savunucuları İslami kesimden kadınlara tepkili ve onlarla bir ortak çalışma yapmıyorlar. Orada da kadın hakları bir kesimin tekelinde gelişiyor”.
Mısır’da kadın konusunda ön palan çıkmış eski isimlerden İkbal Bereket Hala isimli bir kadın dergisinin yayın yönetmeni. Dergi 40 yıl önce çıkmaya başlamış. İkbal Bereket her ne kadar Mısır’ın laik-feministlerinden olsa da derginini içeriğini kadın-moda, ev işlerinden kurtaramamış.
İkbal Bereket Mısır’da öncü isimlerden birisi, hakkında film bile yapılmış. “Mısır bir İslam devletidir” diyor ama başörtüsüne karşı çıkıyor. Bunun dinden olmadığın iddia ettiği Hicap isimli bir kitabı var. Bizi de başörtülü görünce çok kızdı. Türkiye’ye ne oldu diye çok tuhlandı. Mısır’da böyle geriye gidiyor. Sevimli candan ama başörtüye düşman, başörtüyü fakirlikle ve kadınların kuaföre verecek parasını olmaması ile açıklıyor. Başörtülülerin sayısındaki artışı anlamıyor. Hata bunu salgın bir hastalığa benzetiyor. Biz çok alışık olduğumuz bu tavırlara aldırış etmeyince sohbet son derece sıcak bir atmosferde devam etti. Konuşmasına daha çok Mısır’ın İslam’dan önceki tarihinde kadının yeri üzeride durarak devam eti.
Mısır’da kadın sünnetinin % 90 yaygın olduğunu ondan öğrendik.
Mısırdaki gerçek kadın muhalefetini çekimlerin son gününde tanıdık.
Magda Adly/dr, Nadim Center for pyschological rehabilitation of victims of violence
Onunla insan hakları ihlallerini özgürce konuşabildik, sansürsüz ve korkusuz.
Sol görüşlü ve bir aktivist, yoksul görünen ofiste çalışmaların sürdürüyor. Eylemlerinden dolayı cezaevine girip çıkmış, mücadeleci ve cesur bir kadın. Elinden sigarayı hiç düşürmüyor, samimiyeti ve kalınlaşmış sesi ile tipik bir solcu- aktivist. Hala dergisini yayın yönetmeni İkbal Baraka’yı gerçek feminist olarak görmüyor. O’na göre İkbal Baraka biz de ki devletçi feministlerden,60’lı yıllarda kalmış gibi…
MISIR FİLMLERİNDE KADINLAR
Dünyada 30 ülkede Arapça konuşuluyor. Mısır filmleri, dramları kuzeyden güneye neredeyse bu ülkelerin hepsinde yayınlanıyor. Mısır bir dönem Arap kültürünün şekillenmesinde oynadığı rolü fikirlerin ötesinde kültür ihracı yaptığı dizileri ile sürdürüyor
Bu dizilerin ve filmlerin jeneriklerine baktığımızda ise pek çok kadın yönetmen ismine rastlıyoruz. Mısır da kadın yönetmen kadın oyuncu, eğlence sektörünün kamera arkası ve önünde her yerde kadınlar var.
Ve Mısır sokaklarında yine bir televizyon dizi çekiliyor. Dizinin yönetmeni İNAM MOHAMMED ALİ televizyon ve sinema yönetmenliğinin yanı sıra üniversitede yönetmenlik dersleri veriyor. İnam Muhammed Ali çekimlerini yaparken biz de kamera arkasını çekiyoruz. Çekim karmaşası Kahire sokaklarını karmaşası ile birleşince ortaya ilginç görüntüler çıkıyor.
Çekim ekibindeki genç kızlarla konuşuyoruz. Hepsi bu sektörde çalışmaktan memnun. Toplumun artık değiştiğini, çalışan kadınlara artık kötü bakılmadığını söylüyorlar. Oyunculardan çoğunluğu konservatuar mezunu. Kamera arkasında çalışan kızlara oyuncu olmak isteyip istemediklerini sorduğumuzda aldığımız cevap ise “hayır”. Oyuncu olmak istememelerinin iki gerekçesi var birisi oyuncuların çok açık giyinmesi diğeri ise eve geç gelmelerine ailelerinin izin vermemesi…
Diğer taraftan ise paranın en önemli şey olduğunu söyleyen gençler film sektörünün kapılarını zorluyor. Ünlü olmak hayallerini süslüyor. Sinema ve dizi endüstrisinin merkezi. Kahire dizi ve filmlerle ihraç ettiği kültürü hiç sorgulamıyor.
KAHİRE ÜNİVERİTESİ
Kahire Üniversitesi’nde başörtülüler gerçekten çoğunlukta. Ama başörtülerin tarzı ve sitili çok renkli ve şık –modaya uyan başörtülülerin yanı sıra büyük başörtülü ve pardüseli kızlar da var/ azınlıkta olsalar da. Hepsinin de erkeklerle ilişkileri rahat.
Kahire üniversitesi Arap dünyasının önemli merkezlerinden birisi. Arap dünyasında önemli yerlere gelmiş pek çok kadın buradan mezun olmuş.
Mısır’da gençlerin değişime bakışlarını öğrenmek için üniversite bahçesinde mikrofon uzattığımız kızlardan sadece birinden görüş aldık ki, üniversite yönetimi kasetimize el koydu ve bizi engelledi,uzun süren tartışmalar sonucunda Kahire üniversitesi bahçesinde çekimlere devam etsek de yaşadığımız olayın etkisi bizi uzun süre kuşattı. Mısır da kadın problemleri bir yana demokrasi anlayışı birinci planda ki problemdi.
Mısır röportajlarımız sistemin izin verdiği kişilerle sınırlı oldu. Muhalefetin görüşlerini belgesele yeterince yansıtamadık. Çünkü izin verilmedi veya engellendi.
Mısır’ ın eğlenceli fantastik yüzü tarihi hepsi güzel ama antidemokratik ortam, insanların korkuları ve yasaklar ile birlikte günlük hayat kadın erkeke herkesin üstünde pek çok baskı oluşturuyor. Kitleler sessizleştirilmiş, demokrasi adı altında…
Gez,ye iç eğlen,ama muhalefet etme.
Şiddeti engellemek için uygulanan baskı halkın konuşma özgürlüğünü kısıtladıkça şiddeti daha çok körüklüyor.
Mısır da gördük ki Ortadoğu da demokrasi isteniyormuş gibi yapılıyor sadece.
Statistics
MISIR ARAP CUMHURİYETİ
Nüfus: 78 milyon 800bin
Başkent: Kahire
Bağımsızlık: 28 Şubat 1922 (İngiltere)
Dinler: Sünni %90, Koptik %9, diğer Hıristiyanlar %1
Siyasi Sistemi: Cumhuriyet
Hukuk Sistemi: Şeriat, İngiliz Kamu Hukuku, Napolyon Kanunu
Kişi Başına Düşen Gelir: 4400$
İşsizlik Oranı: %10
Kadınların Siyasetteki Oranı: %2
Meclis: 9 milletvekili (442), 18 senatör (264)
Bakan: 2 kadın bakan
Kota: yok
Eğitim Durumu: cahillik kadınlarda %51 (erk %32.8)
Kadınlara seçme-seçilme hakkı: 1927
En önemli Kadın Sorunları: Şiddet, kadın sünneti, çok evlilik
Jenerik
Jenerik
Proje: Ayşe Böhürler, Süreyya Önal
Yapım-Yönetim : Ayşe Böhürler
Yapım-Yönetim Koordinatörü : Aslıhan Eker
Yönetmen : Adem Özkul
Kamera: Adem Özkul
Kurgu: Adem Özkul
Senaryo : Aslıhan Eker, Ayşe Böhürler
Senaryo İngilizce Çeviri: Merve, Nagihan Haliloğlu
Müzik Koordinatörü: Hakan Aykut
Özgün Müzik : Eser Taşkıran
Post Production: Adem Özkul
Jenerik, Grafik : E. Hakan Tokyay
Metin Editörü : Şaban Şikar
Danışman : Sefer Turan
Seslendirme Yönetmeni : Aziz Akgül
Teknik Asistan : Aytunç Menevşe
Yerel Rehber: Mahmoud S. Sabreen
Yerel Çevirmenler : Nefise Zehra Küçükağa, İman Kabakçı
Çeviriler
Arapça : Ümran Önal
İngilizce : Aslıhan Eker, M.Zeynep Büyükcoşkun
Arşiv : Kanal7
Ulaşım/ Mısır: Emir Turizm
Ulaşım/Türkiye: Kanal 7
THY katkıları için teşekkür ederiz
Teşekkürler
Mısır İstanbul Başkonsolosu Sayın Eymen
Mısır Ankara Büyükelçiliği Basın Danışmanı Sayın Zayed O. Mukhtar
Türkiye Cumhuriyeti Mısır Büyükelçiliği Kültür Ateşesi Sayın İbrahim Atalay
Türkiye Cumhuriyeti Mısır Büyükelçiliği Sekreter Hasan …
“Bu Belgesel Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Fonu Katkılarıyla hazırlanmıştır”
Bağlantılar
Bağlantılar
The National Council For Women, EGYPT
Tel: 57 48 194
Faks: 57 59 364
E-Mail: ncw@ncwegypt.com
www.ncwegypt.com
Women in Islam
Conveying Islamic Message Society
P.O Box 834 Alexandria, Egypt
E-mail: cims_eg@yahoo.com
www.islamicmessage.net