
Nabila Fahri
Bankacı
Sizi biraz tanıyabilir miyiz? Mesleğe nasıl başladınız?
Adım Nabila Fahri. Bir iş kadını olarak mesleğime merkez bankasında başladım.13 yıl boyunca orada çalıştıktan sonra Katar’ın en iyi bankası olarak bilinen ticari bankada görevime devam ettim. Oradaki işime 1994de başladım. Katar üniversitesinde İngiliz Edebiyatı eğitimi aldım. Fakat ne yazık ki eğitim sürecim içerisinde annem vefat ettiği ve küçük bir çocuğum olduğu için eğitimimi tamamlayamadım. Çalışıyordum ve İndia üniversitesinde eğitimime devam ettim ve lisans diplomamı aldım. Aynı zamanda bankadan banka finansı üzerine eğitim aldım. Ürdün üniversitesinde aldığım eğitim sonrası oradan da iş hayatım için bana çok yararlı olan başka bir sertifika aldım.
Siz Katar’da ticari bir bankada çalışıyorsunuz, Katarlı erkeklerin size karşı tepkisi nasıldı?
Katar’da saygın bir ailenin kızlarını kadın erkek karışık bir mekanda bulunmasına izin vermeyeceğine dair genel bir görüş var. Bu kültürümüzde hoş karşılanmıyor. Eğer bir kadının üniversite ya da hastane gibi bir yere gitmesi gerekirse o mekan sadece kadınlara has olmalı. Sadece ülke vatandaşlarının değil dünyanın her yerinden bir sürü insanın geldiği erkeklerle dolu bir mekan söz konusu olduğunda bu pek iyi karşılanmıyor. Birçok kişi gelip işlerini hallediyorlar fakat bütün bunlardan sonra bizim hakkımızda zihinlerinde iyi bir intiba oluşmuyordu. Ama saygıdeğer Shaykh… ve saygıdeğer Shayka… ya şükranlarımızı borçluyuz. İlk olarak bize bu kadar hak tanıyan kişi o’dur. Dayanıp güç aldığımız destek odur. Her şeyde bizi sonuna kadar destekliyor. Bize bir yerlere gelebilme fırsatını sunuyor.
Katar kadınları ne zamandan beri iş hayatının içindeler?
Bunun daha çok yeni olduğunu söyleyebilirim. Önceden de tabii ki iş kadınlarımız oldu. Mesela benim iş hayatında aktif olarak rol alan bir kız kardeşim var. İş hayatının ön sıralarında olduğunu söyleyemem ama eşinin açtığı moda firmasında eşinden sonra ikinci söz sahibi kişi o.İşin büyük bir kısmını eşi yürütüyor kız kardeşim ise moda ve design kısmıyla ilgileniyor. Son 10 yıldır kadınlar iş hayatının içindeler yani her şey daha çok yeni. Şimdiki liderimiz tahta geçtiğinden beri durum böyle. Kadının daha iyi yerlerde olması gerektiğini düşündüler. İş hayatına yön verecek ve aktif olarak rol alacak iş kadınlar istediler. Bundan öncede iş kadınları vardı. Ama şimdiki kadar yaygın ve göz önünde değildi.
Dünyada genel olarak erkeklerin kadınlardan baskın olduğuna ve kadınların toplumda ikinci sırada olduklarına dair bir görüş var. Katar’da erkeklerin ve kadınların bu konuda birbirlerine karşı tutumları ve görüşleri nedir?
Kadınlar Katarda hala ikinci basamakta durduklarından erkeklerin önüne geçemiyorlar. İslam’da erkekler yön veren güç olmakla birlikte şunu çok iyi biliyoruz ki dinimizde kadın ve erkek eşittir. Ancak kadın ve erkek birleşirse ortaya bir kuvvet ve güç çıkar. Kadınlar ve erkekler birbirlerine muhtaçtırlar. Birlikte olmaları birlikte hareket etmeleri gerekir. Katar’da yetişkin kadınlar bile bir şey yapmadan önce kocalarından izin almak durumundalar. Büyük çocuklarımız olsa bile kültür bizi bunu yapmaya mecbur bırakıyor. Herşey erkeklerin elinde. Eğer hayır derse tartışma olmaz ve mesele kapanır. Bu fikir hala insanların hayatında yer alıyor. Ama bence modernizm ile birlikte hayat değişti. İnsanlar fikirlerini, duruşlarını değiştirdi. Eğer çocuklarımızı düzgün bir şekilde yetiştirmek istiyorsak, kendimizi değiştirmek zorundayız.
Körfez ülkelerindeki kadınlara baktığımızda, onların Pakistan gibi diğer İslam ülkelerindeki kadınlar kadar hakları için mücadele etmediğini görüyoruz. Dışarıdan bakıldığında sanki erkeklere bir teslimiyet var gibi gözüküyor. Körfez ülkelerindeki kadınların bu manada İslama bağlı olarak durumunu nasıl açıklayabilirsiniz?
Körfez ülkesinin kadınlar diğer kadınlardan çok farklı. İslam bizim ana dilimiz olan Arapça olarak indi. Kadınların ne yapması gerektiğini tamamen biliyoruz. Hint ve Pakistanlı Müslümanların İslamı doğru bir biçimde anladığını düşünmüyorum. Çünkü kendi topraklarında başka bir din daha barındırıyorlar ve bu da hangi uygulamanın hangi dine ait olduğuyla ilgili bir karışıklık meydana getiriyor. Herşeyle ilgili haram ve helal diyerek fetva veriyorlar. Elhamdulillah burada o tarz kadınlar yok. Bizim kadınlarımız İslam’ı çok düzgün ve nezih olarak yaşıyorlar. Peygamberimiz kadınlara saygılı olunmasını emrederdi. Çünkü kadın evdeki çocukların annesidir. Eğer dininizi tamamlamak istiyorsanız evlenmeniz gerekir. Bu yüzden erkeğin dinini tamamlaması için evlenmesi gerekir. Kadın bu dünya üzerinde çok büyük bir önem arz eder. Çünkü biz evimize, çocuklarımıza ve eşimize sahip çıkarız. Evdeki çocukları biz büyütürüz çünkü evdeki aile bizizdir. Her hareketimizden önce o davranışımızı İslam’a göre tartarız. Körfez ülkesi insanını İslam’ı gerektiği üzere yaşadığını düşünüyorum.
Fakat sizin demek istediğiniz şey Körfez kadınının yaşadığı şartlardan genellikle mutlu olduğu. İslam’ı düzgün bir şekilde yaşıyorlar ve hayat şartlarından hiçbir rahatsızlık duymuyorlar. Mücadele etmeyi gerektirecek bir durum yok. Durumu bu şekilde özetleyebilir miyiz?
Evet. Mücadele edecek bir şey yok. Hayatlarımızı dinimizin gerektiği üzere sürdürüyoruz ve yetiştirildiğimiz gibi yaşamlarımıza devam ediyoruz. Bu bizim doğamız. Bir şeyin özünü değiştiremezsiniz. Abaye gibi bizi örten muhafazakar kıyafetler giyiyoruz. Bir gün gelip bizi bunlarsız göremeyeceksiniz. Kızlar 12- 13 yaşına bastığında onlara abaye giymelerini ve erkeklerle oynamamalarını söylüyoruz. Eğer karma bir okula gidiyorlarsa onlara edebi öğretmemiz gerekiyor. Kendi isteklerine göre keyiflerine göre davranmak istediklerinde buna izin vermiyoruz. Hayatımızı dinimizin ve geleneklerimizin gerektirdiği şartları göz önünde bulundurarak sürdürüyoruz.
Biliyorsunuz her İslam ülkesindeki İslam algısı farklılaşıyor. İslami dünyadaki değişim sizce ne şekilde olmalı?
İslam çok güzel bir din. Müslüman bir kadın başörtüsüyle Paris’te çalışamıyor ama Paris’ten buraya çalışmaya geldiğinde onlara istediklerini giymelerine izin veriyoruz. Kıyafetlerine karışmıyoruz. Neden kendi tesettürümüzle başka insanlara zarar verdiğimizi düşünüyorlar, anlayamıyorum. Bu benim kendi yaptığım bir amel. Ben böyle yetiştirildim. Neden böyle hissediyorlar anlayamıyorum. Çünkü İslam’ı anlayamıyorlar. Peçeli bir kadın gördüklerinde ona terörist muamelesi yapıyorlar. İki yıl kadar önce İtalya’ya gittim. Bir mağazaya girmek üzere olan Çinli bir grup vardı. İçerde bizleri görünce girmekten vazgeçtiler. Biz ise onlara bakıp güldük. İnsanları zarar vermeyeceğiz, binayı patlatacak bir cihazımızda yok. Kötü bir önyargıyla bize yaklaşıyorlar. Her fena şeyin İslam’dan geleceğini düşünüyorlar.
Katarlı bir kadın olarak toplumunuz çok geleneksel ve muhafazakar bir toplum. Toplumunuzda değişmesini istediğiniz herhangi bir şey var mı?
Kıyafet ve başörtüyü değiştirmek mi? Hayır. Bence bunu değiştirmemeliyiz. Çünkü bizim özümüz bu. İslam’a uymak zorundayız. İslam tesettüre girmemizi emrediyor. Ama yüzümüzü kapatmamızı değil. Birçok peçeli kadın bize geliyor. Hal böyle olunca kiminle konuştuğunuzu bilmiyorsunuz. Kadın kadınayız aramızda erkek yok. O halde neden yüzünü kapatıyorsun? Çalıştığın yerde yüzündeki peçeyi çıkarmalısın. Zaten başörtü ve bol bir abaye ile gereğini yerine getirmişsin. Bence yüz kapatılmamalı. Çünkü kiminle muhatap olduğunu bilemiyorsun. O peçenin arkasındaki kim anlayamıyorsun. Eğer yüzünde ağır bir makyaj varsa markete giderken peçeni takabilirsin. Bunun dışında geleneğimiz içerisinde değişmesi gereken bir şey olduğunu düşünmüyorum. Elhamdülillah çok iyi bir durumdayız. Tesettür de iyi bir şey ve kızlarımız gün geçtikçe bunun idrakine varacaklar.
Sizce bir insan aynı zamanda hem Müslüman hem de modern olabilir mi?
Hem modern hem de Müslüman olan birçok kadınımız var. Ben de onlardan birisi olduğumu düşünüyorum. İslami geleneğe göre tesettüre girmişseniz makyaj yapmamalısınız. Peçe ve eldiven takmalısınız. İslam’In beş şartını düzgün bir şekilde yerine getirmek zorundasınız ve içki içmek zina yapmak gibi haramlar işlemezsiniz. Ve çocuklarınıza da bu şekilde davranmaları gerektiğini öğretirsiniz. İslam budur. Birisi tesettüre girdikten sonra haram ve kötü işlerine devam ederse İslam’ın kurallarıyla yaşamış sayılmaz. İslam bu şekilde yaşanmamalı. Eğer gerektiği gibi tesettüre girerseniz herkes size saygı duyar.
Muhafazakar erkeklerin size karşı tepkileri nasıl?
Bazen uzun sakallı ve cüppeli İslam’ı yaşamada çok büyük hassasiyet gösteren erkeklerle karşılaşıyorum. İslam kadınlarla konuşmamayı emretmişse onlar konuşmazlar. Kadınlara yaklaşmamayı emretmişse yaklaşmazlar. Yıllar önce ben bankada çalışırken dini kıyafetler içerisinde uzun sakallı bir adam geldi ve bir işini bir erkek görevliye yaptırmak istediğini söyledi. Bankada müsait bir erkek görevlinin olmadığını söyledim. Yüzüme bakmadan bakışlarını yere eğerek bir erkekle görüşmek istediği konusunda ısrar etti. İkinci kez ona söyledim ve bana kadınlarla konuşmaktan hoşlanmadığını söyledi. Bende bu gün bankada yalnızca bayanlar çalıştığı için kimsenin ona hizmet veremeyeceğini söyledim. O da bu şartlar altında benim İslami bir bankaya gitmem daha iyi olur dedi. En azından onlarla konuşabilirim dedi bende kararın ona ait olduğunu söyledim. Bu benim için hayatım boyunca karşılaşmadığım bir durumdu. On yıl önce yine aynı bölgedeydim, öğleden sonra saat 2 civarlarındaydı. Babamın evine gidiyordum. Uzun sakallı bir adam arabasıyla arabamın yanına yaklaşıp durdu ve yüzüme tükürdü. Neden benim yüzüme tükürdü diye kendime sordum. Onu tanımıyordum. Aramızda herhangi bir hısmiyet yoktu. Onunla kavga edip yüzüme tükürmesine neden olacak bir şeyde söylemedim. Arabasına bindi ve gitti. Ben güçlü ve inatçı bir kadınım bu yüzden arabamla onu takip etmeye başladım. Durmadan bir sağa bir sola dönüyordu. Plakasının numarasını aldım ve eve döndüm. Bu plakayı eşime ve erkek kardeşime verdim. Ertesi gün polis merkezine gidip plakanın numarasını verdiler. Adama ulaşabildiklerinde neden yüzüme tükürdüğünü sordular. Beni tanıyıp tanımadığını sorduklarında tanımadığını söyledi. Ailemi tanıyıp tanımadığını sordular. Hayır dedi. Aranızda bir kavga mı oldu diye sordular. Hayır dedi. O halde neden bu bayanın yüzüne tükürdün? Çünkü çok güzel bir kadındı. Çok çekiciydi bu yüzden aslında ben onun yüzüne değil beni harama sürükleyebilecek olan şeytanın yüzüne tükürdüm. Ona İslam’ı kötü gösterdiğini söyledim. Eğer ben bir Müslüman olmasaydım ve sen bana bunu yapsaydın kafamda İslam’la ilgili bir sürü yanlış fikir oluşacaktı.Bu beni şok eden bir olaydı.Yaklaşık on yıl önceydi.Hiç unutamayacağım bir hikaye oldu.Ne zaman uzun sakallı bir adam görsem yüzde elli oranda içime bir güvensizlik doğuyor.
Katar gelecekte nerede olmak istiyor? Katarlı kadınlar gelecekte kendilerini nerede görmek istiyorlar?
Katar her zaman en yüksek yerde olmak istiyor. Dünyadaki en iyi ve en güvenli ülke olmak istiyor. Ne yazık ki ülkenin değişmesini istemeyen bazı insanlar var. Ülkemizin gelişmesini istemiyorlar. Ama saygıdeğer Shaykh … Ve Shayka… Liderimiz ve first lady miz Katar’ın değişmesini istiyorlar. Beş yıl içerisinde herley aynı kalmayacak. Ülkemizde her şey var. Ama ülkemizi nasıl değiştirebiliriz bunu bilmiyoruz.50 yıldan fazla tarihi olan yerlerin aynı şekilde tutulması isteniyor. Ama insanlar sadece parayı düşünüyor. Biz kadınlara gelirsek, bu ülkenin kadınlarına. Bir kadının çocuklarına bakması gerektiğinden eve ait olduğunu iddia eden gelenekselciler hala var. Erkeklerin zihninde hala kadının mutfağa ait olduğuna dair bir mantalite var. Benim eşimin modern bir zihniyeti var. Karısının çalışmasına izin veriyor ve çocuklarını Avrupa okullarında okutuyor. Oğlum jean pantolonlarını giyerek istediği gibi eve girip çıkabiliyor. Bununla birlikte benim ailemin kadınları hala peçe takıyorlar ve zihinlerinde kadın ve erkeğin belli yerleri var. Benim pantolon giymemi istemiyorlar. Dinimize göre bir kadının o şekilde giyinmemesi gerektiğini söylüyorlar. Kadınların bu günkü durumunun değişmesini istemeyen birçok insan var. Ve çok ilginçtir ki bazen bu değişime karşı olan kişilerin yüksek eğitimli insanlar olduğunu görüyoruz. Ama ben inanıyorum ki Katar, ekonomide ve iş dünyasında en iyi ülke olacak. Körfez ülkelerindeki ilk kadın bakan Shaykha Al Mahmood. Kendisi Katar hükümetinin eğitim bakanıydı. Yüksek makamlarda birçok kadınımız var. Kimisi üniversitede akademisyen kimisi doktor. Shayka … İle birlikte -Rabbim ona uzun ömürler versin- iyi bir takım olacağımıza inanıyorum. Herkesin iyi bir yere geleceğine inanıyorum. Erkeklerle yarışmayacağız. Onların kendi yerleri olacak ama bununla birlikte bu ülke eğitimli ve zeki kadınlarına da bir şans verecek. Bir kadının yalnızca evinde oturması gerektiğine düşünmüyorum. Bence ilmimizi ve bilgimizi çocuklarımızla paylaşmalıyız ki onlara İslam’ı öğretebilelim.
Katarlı kadınların modayla ilişkisi nasıl?
Katarlı kadınlar her kadın gibi modayı severek takip ediyor. Her ırktan kadın modayı sever. İtalya, Fransa ve benzeri ülkelerden Katar’a gelen yeni markalar var. Şimdi herkes Gucci, Lauren gibi markalar giymek istiyor. Kadın partilerinde geleneksel kıyafetlerimizi giymiyoruz. Başımızı örtüp markalı uzun bluzler ve ceketler giyiyoruz. Genç kızlarda marka giyinmekten hoşlanıyor. Kıyafetleriyle uyum sağlayan ayakkabıları tercih ediyorlar. Kadın modasız yaşayamaz.
Katarlı kadınlar Yusuf Kardavi’den etkileniyorlar mı?
Ona sevgimiz ve saygımız sonsuz. İslam’ı bize çok güzel bir şekilde anlatıyor. Bir şeyin haram olduğunu söyleyeceğinde bunu korkutarak yapmıyor. Güzel bir biçimde o işin neden haram olduğunu açıklıyor. İslam’la ilgili herhangi bir sorumuz olduğunda onun eşini arıyoruz. Bayanlarla telefonda konuşmadığı için eşi vasıtasıyla sorularımızı iletiyoruz. Ona email atıyoruz ve emaillerimize cevap atıyor. Hatta hükümet bile bir sorusu olduğunda ona danışıyor. Bizde onun fikrini almayı tercih ediyoruz çünkü o Katar’daki en önemli insanlardan birisi.